Mevlana Şems’in, o cemaatten darbe yedikten sonra kayboldu.
Bazıları onun büyük Mevlana (Mevlanay-i Buzurg) (Mevlana’nın babası) yanında gömülü olduğunu rivayet ederler.(Tanrı ikisinin de zikrini yükseltsin)
Yine Şeyhimiz, ariflerin sultanı Çelebi Arif Hazretleri, kendi annesi Fatma Hatun Hazretlerinden (Tanrı ikisinden de razı olsun) rivayet etti ki:
Mevlana Şems Hazretleri, şehitlik saadetleri derecesiyle müşerref olunca, o gafil alçaklar onu bir kuyuya atmışlar.
Sultan Veled Hazretleri, bir gece Mevlana Şems’i rüyasında gördü.
Şems rüyasında ona:
“ Falan yerde uyumuşum “ dedi.
Sultan Veled gece yarısı kendisiyle içli dışlı olan müritleri topladı, hep birlikte gidip Şems’in mübarek vücudunu dışarı çıkardılar.
Gülsuyu, misk ve amber sürerek Mevlana’nın medresesinde, medresenin mimarı Emir Bedreddin’in yanına gömdüler.
Bu, herkesin bilmediği bir sırdır (Tanrının rızası onların hepsinin üzerine olsun)
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Şems Hazretlerinin mübarek vücudunun Mevlana Türbesinde gömülü olduğunu öğrendik.
2. Atıldığı kuyunun üstüne cami yapıldığını ve içinde Şems makamı oluşturulduğunu öğrendik (Şems-i Tebrizi camii ve türbesi).
İşte böyle yaren,
Sevilen, beğenilen, saygı duyulan, sonuçta âşık olunan büyüğümüzün kimse öldüğünü görse bile kabul etmedi kabullenilmedi.
Gönüllerde yaşamasına devam edildi.
Mevlevilerde derin izler bırakan büyüğümüz, sevgilimiz, her nerede ise nur içinde olsun ve bizlere kendi sır madeninden lütuflarda bulunsun isteriz, dileriz.
Biz biliyoruz ki sadece vücut topraktan geldiğinden toprağa gitmiştir.
Ruhu, gücü kuvveti belki yaşadığından bin kat daha fazla olarak bizlere yardım etmektedir.
Tanrı, inşallah bizi o mübarek kişinin cemaatinden eyler.
Âmin.
*
RAVLİ
